Mustafa Kemal Atatürk Yüz Analizi. Atatürk neler yaşadığı ve neler hissettiği, hissettiklerinin yüz hatlarını, vücut dilini nasıl değiştirdiğini biyometrik okuma uzmanı, mikro mimik uzmanlığımca bu videomda değerlendirdim.
Bu içerikte neler var?
Mustafa Kemal Atatürk Neler Yaşadı, Nasıl Hissetti?
Bu blog yazımda ise hem videoyu hazırlarken hemde düzenlerken keşke şuna da değinseydim ve kişisel olarak kendi görüş ve düşüncelerime yer verdim.
Hem videoyu hazırlama sürecimi hemde Videoda geçenlere çok az yer vererek, kendi kişisel düşüncelerimle özgün bir blog yazımdır 🙂
Öncelikle videoyu izlemenizi sonrasında buradaki değindiklerimce değerlendirmenizi rica ederim. Atatürk hakkında
Atatürk Neler Yaşadı? Nasıl Hissetti? Yüz Analizi Suretler B03 Video için tıklayın
Atatürk Videosunu neden hazırladım?
Mustafa Kemal Atatürk, çok kıymetlim için bir video hazırlamadan olmazdı, kanalımda ve bu web sitemde mutlaka Atatürk ile ilgili bir içerik olmalıydı.
Özellikle videolarda ki hızlı tüketim çağında olduğumuz için okumayı sevenler için bu blog yazısını daha öznel hazırladığımı belirtmek isterim.
Hazırlık Süreci
Ata’mızın doğum günü 19 Mayıs olarak kendisi belirtmişti. Bu nedenle hem bu videoyu hemde bu makaleyi 19 Mayıs 2024 tarihine denk getirmeyi 3 hafta öncesinden planladım.
Bu 3 haftalık süreçte her hafta sonu, Atamızı araştırdım, bilmediğim bir çok şey öğrendim. Son hafta ise ilk defa 2 kameralı çekim yaptım. Böylece videoda bir kameradan diğerine bakıp, geçiş yapabilecektim. Güzel ve zor bir deneyim oldu.
Video içeriğin kaynağı Vikipedi’dır.
Notlarımla kamera karşısına geçmeden önce bir düzen belirledim. Mustafa Kemal isim, ünvan aldıkça bende o şekilde ilerleyecektim, pek başarılı olamadım video esnasında.
Kamera karşısına geçtiğimde, videoyu düzenlerken farkettim ki hala YouTube ortamına alışamamışım, hala tutuk ve kendimden uzak bir anlatım yapmışım. Söz konusu Mustafa Kemal Atatürk olunca içimden hazır ola geçmiş gibi hissettim kendimi.
YouTube Videosunu Düzenleme
Çekimler bitince bir heyecan aldı beni, video düzenleme en zor iş açıkcası, birde kamerada ki amatörse çok kesip biçmek gerekiyordu. Yaklaşık 2 full günde düzenlemeyi yaptım.
Düzenleme esnasında Pinterest’te konu ve yılla ilgili görselleri videoya ekledim. Videoda tek başına bir anlatım 1 saatlik videoda çok sıkıcı olacaktı.
Son anda tarih ve yaş olarakta zamanı vurgulamak geldi aklıma, maalesef videoyu yayınladıktan sonra kendi sesinden anlatımlarını yazılı olarakta video içeriğinde yazmak sonradan geldi aklıma.
Video içeriğinde Atatürk ile ilgili videolara telif hakkı nedeniyle yer vermekten kaçındım. Ne olur ne olmaz diye riske girmek istemedim.
Ve videoyu amatör halimle 18 Mayıs 2024 21:00’de yayına hazır geldi, 19 Mayıs sabahı 10:00’da yayına almayı planladım.
Video hazırlarken çok az kişinin izleyeceğini biliyordum, hızlı tüketim çağında olduğumuz için izleyenler arasından 1-2 kişinin dahi Mustafa Kemal’in neler yaşadığını anlaması, hissetmesi bana yeter açıkcası.
Video sonuna hızlı geldim çünkü 1923’ten sonrası çok resmi idi.
Atatürk’ün Yüz Analizi
Uzmanlığımca ki bu uzmanlık belgeden ibaret nihayetinde, tecrübelendikçe uzman oluyoruz. Zaman geçtikçe, analizlerim arttıkça uzmanlığımın arttığını hissediyorum.
Ne yaşarsak yüzümüze yansır. Bir duygu durumunu 6 ay boyunca yaşarsak, artık yüzümüzde ifadesi netleşir. Atamızın hayatını da 3 bölüme ayırdım, 1905, 1919 ve 1935 sonrası, yüz hatlarının netleştiği zamanlar. Atatürk Yüz Analizi
Yaptığım analizler bu şekilde;
Videoda bunlara değindiğim için burada yazıp tekrara düşmek istemiyorum.
Atatürk Hakkında Özel Düşüncelerim
Hem video içeriği hazırlığında ve düzenlemesinde edindiğim izlenimler oldu. Video içeriğinde paylaşamadım bunları videolarda bu tarih itibariyle hala tam kendimi yansıtamıyorum.
Çağına ve hatta günümüze göre normal çocukluk geçirmiş. Babasını 7 yaşında kaybetmiş olması, ilişki koçluğumca edindiğim bilgilere göre bağlanma sorunu yaşaması normaldi, zaten kimseye duygusal olarak bağlanamadı.
Kendini sürekli öne atan bir karakter, öncülük etme ve ekip kurma, yönetme yetileri 1895’te baş göstermeye başlıyor. Yunan işgalinde 16 yaşında iken cepheye gitmek isteğini bu düşünceme delil olarak gösterebilirim.
Çok detaya girmek istemiyorum bu yazımda..
Atatürk’ün Aşk Hayatı
Bu dünya yaşamaya değerse aşk yüzündendir. Yoksa akıl işi değil bu yangın yerinde yaşamak.
Atatürk hakkında hem 1893’lerde hemde 1913 Sofya’da aşk girişimleri olmuş. Özellikle Miti ile aşkı dillere destan olacakmış. Ya destan aşk olacaktı yada hürriyet.. Kişisel olarak böyle bir aşkın yaşanmamasına üzüldüm. Eğer yaşanmış olsaydı bugün farklı şartlarda olmuşta olabilirdik.
Miti’yle olan ilişkisine videoda detaylı anlattığım için burada yazmıyorum.
Hemen sonra 1914’de Çanakkale’de cengaverliği belki bu aşkın tamamlanmamış olmasından kaynaklı serden geçmişlik, gözü karalık olabilir..
Süngü takıp göğüs göğüse çarpışmak için hayattan vazgeçmiş olmak gerek diye düşünüyorum.
Sonrasında Vahdettin’in kızı ile bir evlilik teşebbüsü olsada. Vahdettin’in kızı (adını hatırlayamadım) Enver Paşa’nın ailesini tanıyıp, asker ile evlilik istemediği için geri çevirecekti.
1923’te İzmir’de evlenecek ama Atatürk’e aşık olan Fikriye Hanım, kazan kaldıracak, bu evlilik 1925’te sona erecek.. Atamızın yüzü aşktan yana gülmemiş.
1919-1923 Süreci
Atamızın yüz analizinde iç dünyası ile duygusal harp verdiği de yüzüne yansımış. Duygusal olarak zor bir süreç. Zaten Atamızın değil 1 gününü 1 saatini bile yaşasak biz şaftı dağıtırdık. Onca önemli karar, omuzlara binen yük.. Empati yapmaya çalışmam bile omuzlarımı göçertti.
Kuvaiye Milliye mensupları ile arası çok iyiydi, nitekim düzenli orduya katılım sağlamadıklarında ters düşüldü.
Çerkez Ethem bence Atatürk için önemli bir yer alıyordu. Düzenli orduya katılmamaları onca davet, ısrar sonuç vermemesi ve Ethem’in Yunan ordusu arkasına gitmesi ihanet olarak görünse de sonradan Atatürk dön çağrısına da Ethem cevap vermeyecekti.
Şeyhülislamın Kuvayi Milliye’yi hain ilan etmesi, katli vacip demesi gerçekten bu dincilerin ne kadar tehlikeli olduğu açık bir delildi, Atatürk gereğini yaptı da biz hala akıllanmadık, hala dincilerin sözlerini gökten inmiş gibi zannedenler var.
İç savaşlar, entrikalar, başarısızlıklar vs vs zor zamanlar.
Bu dönemde en çok dikkatimi çekenlerden biri Atamızın İngilizlere çok haklı sert olması; “Bunu ödeteceğim” “İngilizleri cezalandıracağım” diye İngiliz gazetelerine açıklama yapmış olması ve bunları benim yeni öğreniyor olmam daha vahim..
Diğeri ise aslında Atatürk Cumhuriyeti istemiyor olmasıydı. Cumhuriyetten önce bir çok defa hükümet sistemini benimsemesi ve kuvvetler birliğini savunmasıydı.
Mevcut hükümette sorun çıkınca, muhalifler kilit noktalara gelmeye başlayınca, işler bir türlü yürümeyince, sadece kendi arkadaşları ile karar verip çabucak Cumhuriyeti ilan etmişti.
Bu millet Cumhuriyet için savaşmadı, değerini de bilmeyecekti. Cumhuriyet geldikten sonra hızlıca devrimler yapıldı. Atatürk kendi vizyonunu ülkeye yansıttı.
Bu süreçte de kendisi ve çevresi ile çok ciddi mücadeleler verdiği yüz hatlarına yansıyordu.
Atının ve Köpeğinin İsimleri?
İngilizler ile hiç arası yoktu rusları istemiyordu. Buna rağmen atına Sakarya, köpeğine Fox isimleri belki de dostu ve düşmanın her zaman yanında olduğunu hatırlamak için verdi yada bu isimlerle kalmasını kabul etti.
Son Dönemi
1935’ten sonraki Atatürk’ün yüz hatlarından ciddi bir hüzün ve çöküşler göze batıyor.
Yanakların iyice sarkması duygularını bastırdığını, mimiklerini yansıtmamaya çalıştığı olarak gözüme çarptı
Özellikle göz izasının iyice düşmesi, iç dünyasında ciddi bir mutsuzluğun ifadesiydi.
Ee kendisi için yaşanmamış bir hayatın finalinde de başka bir durum beklenmezdi. Koca bir ömür akmış, kendi mutluluğunu hep göz ardı etmişti.
Şimdilik değineceklerim bu kadar. Atatürk’ten çok şey öğrenilir, en önemli öğreti 1919-1923 yılları arasıdır sanırım. Kimin sözü bilmiyorum ama bu sözde Atatürk’ün hayatı gözlerime geliyor, kendi hayatıma nispeten ilham oluyor;
“Umutsuz durum yoktur, umutsuz insan vardı.”
Videodan sonraki blog yazımda değineceklerim bu kadar 🙂 okuyanların gözlerine sağlık 🙂 bu video hikayesinde kendi iç dünyamı yansıtmaya çalıştım. Değerli yorumlarınızı, sizin de düşüncelerinizi beklerim 🙂
Sizde kendinizi veya ekibinizi tanımak için biyometrik analiz raporu isterseniz başvuru formundan isteğinizi iletebilirsiniz. Hem yeni yüzler ile deneyim kazanmış olurum, hem de ekmeğimizdeyiz, başka ne ola ki bu hayat mücadelemiz 🙂
Bir Cevap Yazın